Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından organize edilen Şanlıurfa Valiliği, Harran Üniversitesi ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde GAP bölgesindeki okulların öğrencilerini kapsayan 6. GAP Yeşil Inovasyon Proje Yarışması düzenlendi. İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin 2 bin 346 projesinden finale kalan 30’u, GAPTEAM Salonu’nda sergilendi. Yarışmayla sürdürülebilir tarım, yenilenebilir enerji, su kaynaklarının yönetimi, atık yönetimi, çevre koruma ve benzeri konularda yenilikçi çözümler sunan projelere destek sağlanması hedefleniyor.Serginin yanı sıra öğrencilere ve eğitmen danışmanlara yönelik eğitimler de gerçekleştiriliyor. Mardin’den yarışmaya proje arkadaşı Sarp Şahin ile katılan Muhammed Enes Çalka, “Şanlıurfa’da düzenlenen 6. GAP Yeşil İnovasyon Proje Yarışmasına Mardin Profesör Doktor Aziz Sancar Bilsem’den katılıyoruz. Projemizde, biliyorsunuz ki yakın zamanda maalesef 6 Şubat’ta büyük bir deprem yaşadık ve o yüzden insanlarımız maalesef ki vefat ettiler. İnsanlar kendilerini deprem anında korurken hayvanlarını maalesef unutuyorlar ve hayvanlar ahırlarda telef oluyorlar. Biz de bunun önüne geçmek için projemizde, hayvanların kendilerini koruyabilecek alanlara sahip olması için bu projeyi geliştirdik. Projemiz tam olarak deprem titreşim sensörleri tarafından hissediliyor ve ahırın kapısı açılırken çitlerin kapısı kapanıyor. Böylece hayvanlar ahırı terk ediyor ama etrafa da dağılmıyorlar, çitin kapısı kapandığı için orada güvenli bölgede kalıyorlar. Ayrıca projemizi yangınlar için de geliştirdik. Alev sensörümüz var. Alev sensörümüz dumanı algıladığı an ahırın kapısı açılıyor ve çitlerin kapısı kapanıyor. Hayvanlar dışarı çıkıyor ve yine dağılmadan güvenli bölgede kalıyorlar” dedi.Solo hastane projesiyle hastalar güvendeDiyarbakır’ın Bağlar ilçesinden yarışmaya Solo Türkler Takımı olarak “Solo Hastane” projesiyle katılan Yusuf Avcı ve Mir Fırat Altundaş, danışman eğitmenleri Seda Coşkun Eliküçük nezaretinde projelerini tanıttı. Projeleri ile ilgili bilgi veren Yusuf Avcı, “Burada projemizi geliştiriyoruz tabii ki projemizle birlikte Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini de baz alarak yeşil hastane kavramına temas etmek istedik. Yeşil hastane kavramı ne diye soracak olursanız, yeşil hastaneler dünya genelinde malzeme, su ve enerji gibi birçok ihtiyacı minimize indiren hastanelerdir. Bu hastaneler dünya genelinde var ama sadece tek bir amaca hizmet ediyor, o da tedbirdir. Sadece uyarı mantığıyla ilerliyor, Biz de bu notadan bir sistem haline getirerek projemizi tasarladık. Burada özellikle empati kurulmasını istedik, ‘yatalak bir hastasınız eliniz ışığa, havalandırmaya ya da kapıya yetişmiyor, uzanamıyorsunuz’ oraya mobil uygulamamızda bulunan ses kontrol özelliği sayesinde bazı komutlar vererek, hastane odamızdaki belirli şeyleri açıp kapatabiliyorsunuz. Bununla birlikte ortamda herhangi bir gaz sıkışması olursa ya da ortam çok havasız kalırsa da otomatik olarak bize Telegram’dan mesaj gönderiyor. Bununla birlikte su kullanımını nasıl azaltınız diye soracak olursanız, su kullanımını da şöyle azalttık. Burada su oluklarımızı yerleştirdik. Bu su oluklarımız sayesinde su hasadı yapıyoruz. Yağmurdan gelen sular depomuza akıyor ve bu depo ile birlikte toprak nem sensörümüz sürekli toprağın nemini ölçüyor ve toprağın ne kadar suya ihtiyacı varsa yağmur sularından gelen su ile birlikte otomatik olarak sulamayı yapabiliyor” ifadelerini kullandı.