Gaziantep savunması döneminde yiyecek ve cephane deposu olarak kullanılan tarihi Yeni Han’daki Kaleoğlu Mağarası, antika koleksiyoneri Mehmet Kaleoğlu tarafından restore edilerek turizme kazandırılarak kafeye çevrildi.
Kenti ziyarete gelenlerin tercih ettiği mekanların başında gelen, yazın serin ve kışın da sıcak havasıyla her mevsimde büyük ilgi gören mağarayı ziyaret edenler, mağaranın duvarlarını süsleyen antika duvar halılarını görünce tarihe yolculuk yapıyor. Duvar halılarına adeta hayran kalan ziyaretçiler, dakikalarca halıları inceleyip, geçmiş yıllarda hemen her evin duvarını süsleyen duvar halıları tarihi mağaraya ayrı bir hava katıyor. Geçmiş yıllarda ev ve iş yerlerinin duvarlarını süsleyen, üzerinde farklı figür ve motiflerin bulunduğu, her birinin ayrı bir hikayesinin olduğu duvar halıları mağarayı ziyarete gelenler tarafından büyük ilgi görüyor.
Geçmişte her evin duvarında yer alan, 1950’li yıllara ait olan antika duvar halılarını mağaranın çeşitli yerlerine asan Mehmet Kaleoğlu’nun halıları, mağarayı gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlerin de büyük ilgisini çekiyor. Mağarayı ziyaret eden kadın ziyaretçiler, önceki yıllarda gelinlik kızların çeyizine konan ve evlerin üst başına asılan duvar halılarını görünce gençlik yıllarını hatırlıyor ve duygulanıyor. 1950’li yıllarda hemen hemen her ev ve iş yerinin duvarını süsleyen, bin bir gece masallarını hatırlatan ve üzerindeki resimlerle adeta birer tabloyu andıran kadife duvar halıları yumuşaklığı ve göz alıcı çeşit çeşit renkleriyle de ilgi görüyor.
73 yaşındaki Mehmet Kaleoğlu, 200’den fazla eski duvar halısının bulunduğu mağarada yer alan ve en eskisi 150 yıllık olan halıların üzerinde alan hikayeleri merak eden ziyaretçileri de bilgilendiriyor. Eski eşyalara olan merakıyla 50 yılda topladığı yüzlerce ata mirasını sergileyerek mağarasını adeta bir halı müzesine çeviren ve ata kültürüne sahip çıkan Kaleoğlu, duvar halısı kültürünü gelecek nesillere aktarmak istiyor.
İpekten dokunan halıların da olduğu resimli duvar halılarında en çok tercih edilen motifler arasında Kabe, aslan, geyik, at, boğa, kahveci güzeli, kız kaçıran ve tavus kuşu figürlü halılar bulunuyor.
Adeta halı müzesine dönüştürülen ve turistlerin uğrak mekanı haline gelen 500 yıllık tarihi handa yer alan duvar halılarının büyük ilgi gördüğünü belirten Mehmet Kaleoğlu, geçmişte her evin duvarında farklı figürlerin yer aldığı halıların bulunduğunu hatırlattı. Kaleoğlu Mağarası’nın 500 yıllık tarihi bir mağara olduğunu belirten Mehmet Kaleoğlu, “Mağaramız dünya harikası bir mağaradır. Mağaranın içerisinde 12 ayak ve 4 tane de su kuyusu var. Turistlerimiz mağaramıza geldiği zaman bu tarihi ve eski halıları görmek istiyorlar. Bizde bu halıları duvarlara astık. Duvar halıları çok ilgi çekti. Bu duvar halıları, 50, 60 ve 100 yılık halılardır. İnsanlar bu duvar halılarını görünce eski yaşantılarını hatırlıyor ve özlüyor” dedi.
Her halının kendine has bir hikayesinin olduğunu ve halıların üzerindeki figürlerin bir olayı anlattığını bildiren Kaleoğlu, “Halıların üzerinde kahveci güzeli, kız kaçıran, tavus kuşu, Kabe ve ve Mescid-i Aksa görselleri yer almaktadır. Bu halılar aynı zamanda kadifeden yapılan halılardır. Bu halılar mağaramıza güzel bir görünüm kazandırdı. Aynı zamanda bizden duvar halısı isteyenlerde oluyor. Ziyaretçilerimiz bu halıları çok beğeniyor. Halıları hem kendi imkanlarımla bulup alıyorum hem de bana getirenlerde oluyor. Bende bu halıları mağaramızda sergiliyorum. Bu halılar insanların dikkatini çekiyor. Bu da beni çok mutlu ediyor” şeklinde konuştu.
Mağarayı ziyaret eden ziyaretçilerden Hülya Eken ise, “Amerika’dan geldim. Gaziantep’i geziyoruz. Bu halıları görünce gururlandım. Ben Diyarbakır’da dünyaya geldim. Eskiden bu şekilde hatıralar vardı. Kanepeler vardı ve üstünde de bu halılar asılıydı. Bu halıları görünce o günler gözümde canlandı. Halılar çok güzel ve beğendim. Halıları görünce çocukluk yıllarımı hatırladım. Doğduğum, büyüdüğüm ve yetiştiğim yerleri hatırladım. Bu mağarayı gezdiğim için gururlandım” dedi.
Çocukluk yıllarında herkesin evinde bir duvar halısı olduğunu hatırladığını belirten Şenay Baykal da, “Misafirlerimiz Amerika’dan gelmişti. Bende misafirlerimizi Gaziantep’i gezdirmek istedim. 500 yıllık mağara dikkatimizi çekti. Mağarayı ve eski duvar halılarını çok beğendik. Halılar çok dikkatimizi çekti. Bende bu duvar halılarını hatırlıyorum. Annem süs olarak kullanırdı. Eskiden tablo yoktu ve evlerin duvarlarına bu halılar asılıydı. Ayrıca genç kızların çeyizlerine de konulurdu” diye konuştu.