Gastronomi öğrencilerine özel ayrıcalıklar tanınacak
GAÜN Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram:**
– “Bizdeki gıda mühendisliği eğitimi İngilizce yapılmakta, dil avantajı ve MÜDEK akreditasyonu ile diplomalarımız dünyanın her yerinde geçerli. Mezunlarımız, dünyanın her yerinde çalışıp iş bulabiliyorlar.”
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) ile Gaziantep Sanayi Odası arasında imzalanan “Öğrenci Destek Sistemi İşbirliği” protokolü ile Gıda Mühendisliği Bölümü’nü tercih eden öğrencilere önemli fırsatlar sunulacak. Bu protokol ile öğrencilere hem burs desteği hem de mezuniyet sonrası iş garantisi veriliyor.
Protokole göre, ÖSYM sıralamasında ilk 150 bine giren ve Gıda Mühendisliği Bölümü’nü tercih eden öğrencilere, üniversite eğitimi süresince aylık net asgari ücretin üçte biri kadar burs sağlanacak. Ayrıca, bu öğrenciler intern stajı yapma imkanı bulacak ve mezun olduktan sonra iş garantisi ile desteklenecek. İlk 150 binde yer alıp bölümü ilk 5 tercihinde bulunduran öğrencilere ise, üniversite eğitimi süresince aylık net asgari ücretin yarısı kadar burs verilecek. Bu öğrenciler de intern stajı yapma fırsatı bulacak ve mezuniyet sonrası iş garantisi ile kariyerlerine güvenle adım atabilecekler.
GAÜN Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gıda alanında nitelikli insan gücüne olan ihtiyacın altını çizdi. Bu doğrultuda Gaziantep Sanayi Odası ile ortak bir program başlattıklarını belirten Bayram, şunları söyledi:
“Bu çabalarımız, mezunlarımız, öğrencilerimiz ve gıda sektörü için olumlu sonuçlar doğuracak. Türkiye, dünyada gıda mühendisi yetiştiren nadir ülkelerden biri. Türkiye’de yetişen gıda mühendisleri, dünya genelinde çalışma imkanı buluyor. Bizdeki gıda mühendisliği eğitimi İngilizce yapılmakta, dil avantajı ve MÜDEK akreditasyonu ile diplomalarımız dünyanın her yerinde geçerli. Mezunlarımız, dünyanın her yerinde çalışıp iş bulabiliyorlar. Çok büyük projelerde ve şirketlerde CEO olan gıda mühendislerimiz var. Bu bağlamda ‘Türkiye’nin göz bebeği olan bölümlerden bir tanesiyiz’ diyebiliriz.”
**Uluslararası Akreditasyon ile Güçlü Müfredat**
Gıda Mühendisliği Bölümü’nün müfredatının uluslararası akredite edildiğini ve bu müfredatın arkasında 40 yıllık bir tecrübenin bulunduğunu dile getiren Bayram, kullanılan tüm materyaller, kitaplar ve laboratuvar ekipmanlarının da bu kapsamda olduğunu belirtti. Bayram, “Öğrencilerimiz, ayrıca Erasmus olanaklarından faydalanarak çok iyi şekilde yetişmektedir. Bu bağlamda Gaziantep Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunları, sanayide en çok tercih edilen mezunlar arasında yer almaktadır,” ifadelerini kullandı.
Gastronomi: Yemeğin Sanata Dönüştüğü Yer
Gastronomi, yemeğin ötesinde bir kültür ve sanattır. İnsanların günlük beslenme alışkanlıklarını ve damak zevklerini anlamakla kalmayıp, aynı zamanda yemek yapma ve sunma süreçlerini de kapsar. Yemeğin nasıl pişirildiği, hangi malzemelerin kullanıldığı, hangi kültürel öğelerle harmanlandığı ve nasıl servis edildiği gastronominin temel unsurlarını oluşturur. Bu geniş perspektif, gastronomiyi bir bilim ve sanat dalı haline getirir.
Gastronominin kökleri, antik medeniyetlere kadar uzanır. Eski Mısır, Yunan ve Roma dönemlerinde bile yiyecekler sadece karın doyurmak için değil, aynı zamanda keyif almak ve sosyal bağları güçlendirmek için önemliydi. Ortaçağ Avrupa’sında, özellikle kraliyet sofralarında gastronomi büyük bir öneme sahipti. Bu dönemde zengin ve çeşitli yemekler, sadece beslenme aracı değil, aynı zamanda prestij ve zenginliğin bir göstergesi olarak kabul ediliyordu.
Modern gastronomi, 20. yüzyılda büyük bir dönüşüm geçirdi. Fransız mutfağı, bu dönüşümün öncüsü olarak kabul edilir. Ünlü şefler ve gastronomi uzmanları, yemeğin estetik değerini ve gastronomik teknikleri geliştirdiler. Nouvelle Cuisine akımı, yemeklerin daha hafif ve zarif olmasına yönelik bir değişim başlattı. Bu akım, yemeğin lezzeti kadar görünümüne de önem verdi ve sunumun yemek deneyimindeki rolünü vurguladı.
Bugün, gastronomi sadece restoranlarda veya lüks sofralarda değil, ev mutfaklarında da büyük bir öneme sahip. Televizyon programları, yemek blogları ve sosyal medya, gastronomiyi daha geniş kitlelere tanıttı. İnsanlar, evde yemek yaparken bile gastronomik prensipleri ve teknikleri kullanarak kendi mutfaklarını birer sanat atölyesine dönüştürebiliyorlar. Bu sayede, gastronomi herkes için ulaşılabilir ve uygulanabilir hale geldi.
Gastronomi, aynı zamanda sürdürülebilirlik ve yerel üretim konularına da dikkat çeker. Yerel ve mevsimsel malzemelerin kullanımı, hem çevre dostu bir yaklaşımı destekler hem de yemeklerin daha lezzetli ve sağlıklı olmasını sağlar. Bu bakış açısı, yerel tarımın desteklenmesi ve gıda israfının azaltılması gibi önemli konulara da katkı sağlar.
Sonuç olarak, gastronomi sadece bir yeme içme alışkanlığı değil, kültürel ve sanatsal bir ifade biçimidir. Geçmişten günümüze uzanan zengin bir tarihe sahip olan gastronomi, insanların bir araya gelmesini ve sosyal bağların güçlenmesini sağlar. Her bir yemeğin ardında bir hikaye, bir kültür ve bir sanat yatar. Bu nedenle, gastronomi dünyasında yapılan her keşif ve yenilik, insanlık tarihine bir katkı olarak değerlendirilebilir. Gastronomi, yemeğin sanata dönüştüğü ve her bir lokmanın bir deneyime dönüştüğü büyülü bir dünyadır.
YORUMLAR