Kilis’teki bir antikacı dükkanında sergilenen yöresel ürünlerin üretiminde kullanılan eşyalar, ziyaretçileri geçmişe götürüyor. Antikacıyı gezen vatandaşlar, o dönemlerde üretimin ne kadar zor şartlarda yapıldığını ifade ediyor. Kilis’te yaklaşık 20 yıldır antikacılık yapan Murat Üzümbalı, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen ziyaretçilerin yöresel ürünlerin yapımında kullanılan taşları merakla incelediğini belirtiyor.
“Bu taşları artık yapan usta kalmadı. Kilis’te en son iki yıl önce bir ustamız vefat etti. El işçiliği tamamen bitti. Bu taşlar hem güç gerektiriyor hem de üretimi çok zor. İçinde biber, zahter ya da sumak olduğunu düşünün, bunları dövmek büyük emek ister. Usta yetişmeyince, çırak da kalmayınca artık son dönemlerini yaşıyorlar” diyen Üzümbalı, antikacının geçmişe ışık tuttuğunu ifade ediyor.
Ziyaretçilerden Hüseyin Şahan, “Buraya gelince atalarımızın bu eşyaları nasıl yaptığını öğreniyoruz. Günümüzde her şey hazır, ama burada özümüze dönüyoruz. Eskiden elde edilenin değeri bilinirmiş. Bu eşyalar o dönemin ne kadar zor şartlarda üretildiğini hatırlatıyor” şeklinde konuşuyor.
Abdurrahman Çalıcıoğlu ise, “Bu dükkana girince nenemle dedem aklıma geliyor. Eskiden evlerde kullanılan dolapları, taşları görünce geçmişi hatırlıyoruz. Yaş ilerledikçe bu eşyaların kıymetini daha iyi anlıyoruz” ifadelerini kullanıyor.
Gaziantep’ten gelen Ali Yeşildağ da, “Burası insanı çocukluğuna götürüyor. 44 yaşındayım belki benden yaşça büyük kişileri daha da eskiye götürüyor. Burada huzur buluyorum. İnsanların gelip bu tarihi görmesi gerekiyor” diyor.