Kuraklığın vurduğu yüzlerce yıllık anıt fıstık ağaçları kuruma tehlikesi yaşıyor

Şanlıurfa, Türkiye'nin fıstık ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan önemli bir şehir olmasına rağmen son yıllarda tarımsal afetlerle mücadele ediyor. Özellikle Halfeti ve Karaköprü ilçelerindeki fıstık bahçeleri, iklim değişikliğinden kaynaklanan don ve kuraklık sorunlarıyla karşı karşıya kalarak büyük tehdit altında. Yüzlerce yıllık fıstık ağaçları da kuraklık ve sulama problemleri nedeniyle tehlikede. Tarım yapılan doğal kaynak sularının kuruması, köylülerin geçim kaynaklarını olumsuz etkiliyor ve devletten yardım talepleri artıyor. İklim koşullarının da kurak geçmesi, fıstık ağaçlarının ve diğer meyve ağaçlarının gelişimini olumsuz yönde etkiliyor ve milli servetin zayi olmasına neden oluyor.

Şanlıurfa, Türkiye’nin fıstık ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan önemli bir şehir olmasına rağmen son yıllarda tarımsal afetlerle başa çıkmak zorunda kalıyor. İklim değişikliklerine bağlı olarak kış aylarında ortaya çıkan don olayları ve yaz aylarında yaşanan kuraklık, şehirdeki fıstık bahçelerinin kurumasına neden oldu.
En fazla etkilenen bölgeler ise Halfeti ve Karaköprü ilçeleri. Bu bölgelerde birçok ağaç yapraklarını döktü ve dalları kurumaya başladı. Üreticiler, ağaçlardaki kurumaları geçen yıl yaşanan don olayı ve kurak yaz aylarıyla ilişkilendiriyor.
Şanlıurfa’nın Halfeti ve Karaköprü ilçelerinde bulunan yüzlerce yıllık fıstık ağaçları da büyük tehlike altında. Halfeti’ye bağlı Fıstıközü Mahalle Muhtarı Adem Yalçınkaya, bölgedeki en eski ağaçların burada bulunduğunu belirterek, kuraklığın ciddi bir sorun olduğunu vurguluyor.
Bölgede daha önce farklı meyvelerin yetiştiğini ifade eden üretici Ali İhsan Çevik ise 300-250 yaşlarında fıstık ağaçlarının yanı sıra 462 yaşında anıtsal bir ağacın bulunduğunu ancak diğer meyve türlerinin yok olduğunu ve fıstık ağacının da tehlikede olduğunu dile getiriyor.
Karaköprü İlçesi’ne bağlı Esemkulu kırsal Mahallesinde yaşayan Enver Çoban ise bölgenin fıstığın anavatanı olduğunu belirterek, ancak iklimin kurak geçtiğini ve sulama imkanının olmadığını söylüyor. Bu durumun milli servetin zayi olmasına neden olduğunu ifade ediyor.

Exit mobile version