Besni Tarihi

Cumhuriyet döneminde Besni ve civarında yapılan araştarmalarda ETİ medeniyetine ait yazılı taşların bulunması buranın Eti medeniyetinin önemli merkezlerinden birisi olduğunu gösterir.

BESNİ HAKKINDA 30.11.2023 23:48:00 0
Besni Tarihi

Malatya'yı da içine alan bu bölgede yetişen bir çok sanatçının Mısır'a gitmesi Etiler zamanında buranın aynı zamanda bir sanat merkezi olduğunu kanıtlamaktadır.Verimli toprakların bulunduğu Fırat nehri mezrasında bulunan ve Mezopotamya denilen bölgeye gelen kavimlerin ilk uğrak yeri Besni olmuştur.

Milattan Önce 3000 yıllarında Asur krallarının, 2600'de Akadların ve 2500 'de de Harri'lerin akınlarından sonra bölgede Etilerin egemenlikleri zayıfladı. Eti egemenliğinin sona ermesiyle bölgede kurulan MELET kırallığı, Milattan önce 859 yılında yıkıldı.Daha sonra Dikran ve Keyhüsrev'in idaresi altına geçen Besni ve havalisi Milattan önce 400 yıllarında İskender ve daha sonra da Romalıların eğemenliği altına girdi.

Besni; Akadlar, Hititler, Hurriler, Mitanniler, Kummuh Krallığı, Asurlar, Saka-İskit Türk İmparatorluğu, Medler, Mekadonyalılar, Selevkoslar, Kommagenler, Romalılar ve Bizanslılar dönemini yaşadı.

Besni Hazreti Ömer zamanında Müslümanlar tarafıdan zaptedildi. Besni o tarihte önemli bir müstahkem mevki konumunda olan ve Sarraf yolu (Murat yolu) olarak bilinen yol üzerinde bulunan Keysun'a bağlandı. Bu tarihte Amin - Ma'mun mücadelesinde mukavemet merkezi haline gelen Besni ve çevresi, 949 yılında Bizanslılar tarafından ele geçirildi. Bir asır kadar Bizanslıların hakimiyeti altında kaldıktan sonra Süleyman Şah'ın komutanlarından Buldaç Bey adında bir Türk emiri tarafından fethedildi.

1097'de Maraş'ın haçlılar tarafından zaptından sonra, Besni Keysun ile birlikte "Hırsız Vasil" adında meşhur bir Ermeni'nin eline geçer, ancak 1116 tarihinde Urfa Kontu Ermenilerden burayı geri alır, daha sonra Urfa kontunun Türkler tarafından esir edilmesinden sonra da Besni ve çevresi Anadolu Sultanlarının hakimiyeti altına girer.

1218 yılında Şam'a sefer yapan Sultan Keykavus, Besni Emirini de yanına almıştı. Bir çok zafer kazandıktan sonra Halep önünde bozguna uğrayan ve geri dönmeye mecbur kalan Keykavus, Altun - Buğa ile Besni önüne geldiğinde şehrin kendisine teslim edilmesini ister. Altun-Buğa bu isteğe uymak istemiş ancak karısı bu isteğe uymayarak Sultan'ın tehditlerine kulak asmamıştır. Sultan çeşitli işkencelerle Altun - Buğa'yı öldürtmüş ise de Malik al-aşraf'ın yaklaşmakta olduğunu duyunca Besni'yi alamadan gitmiştir. Besni bu suretle Halep Eyyübileri'nin elinde kalmıştır.

Hülagu'nun Suriye seferi sırasında Kilikya Kralı Ermeni Hethum kendisine yardım etmiş bu yardıma karşılık da Hülagu tarafından Besni ve havalisi Ermeni Kralı Hethum'a hediye edilmiştir. Fakat Besni ahalisi olan Türkler Ermeni Kralına teslim olmak istemediler. Bunun üzerine Hülagu'nun emri gereğince Moğollar Besni'yi işgal ettiler.

Moğollar Suriye'den çıkarılıp Halep Türk Memlüklerin eline geçince, Besni Türk ahalisi Halep emirine haber göndererek Ermenilerin tecavüzüne karşı yardım istediler. Fakat bu yardım istekleri neticesiz kalmış ve şehir Ermenilere tamamen teslim edilmiştir.

1293 yılında Ermeni Kralı Hethum, Sultan Malik'in Kilikya'yı işgal edeceğinden korkarak birçok Kalenin yanı sıra Besni kalesinide teslim edeceğini bildirmiştir. Sultan bu talebi kabul ederek Besni'ye bir naip tayin etti. Böylece 1293 yılında Besni Mısır Memlük Sultanlığının Halep valiliğine tabi naipliklerinden biri oldu.

14. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Dülkadir Oğullarının Elbistan çevresinde kuvvet kazanmalarından sonra Besni ve havalisi zaman zaman onların istilasına maruz kalmıştır. Bu istilalar sırasında Dülkadir oğullarına mensup Tükmen boy ve oymakları Besni'ye gelerek yerleşmişlerdir.

Tarihçiler, Besni halkının Malatya'da konuşulan Doğu Anadolu Türk şivesi yerine, Elbistan yöresinde konuşulan Orta Anadolu şivesi ile konuşmaları burasının 14. asır'dan beri Dülkadir oğulları boy ve oymakları tarafından işgal edildiğini gösterdiğini belirtiyorlar.

Bu arada Yıldırım Bayezid zamanında ancak bir sene kadar osmanlı hakimiyeti altında kalan Besni, Timur'un Malatya'yı zaptı sırasında, Mısırlıların eline geçmiş ve Halep valisi tarafından buraya bir naip tayin edilmiştir. Aynı yılın (1400) Eylül ayında ŞAHRUH tarafından başlanan ve sonraları bizzat Timur tarafından idare edilen şiddetli savaşlar sonunda 27 Eylül 1400 tarihinde Besni kalesi kapılarını Timur'a açmıştır.

Timur’un Besni kuşatması hakkında   Necati Lugal’ın çevirisini yaptığı “Zafername” ( S: 266-267 )  isimli eserde şöyle deniyor.

“Bundan sonra Emir Timur Tanrının yardımı ile Hısn-ı Mansur’dan ilerleyerek Behisni kalesi’ne doğru yürüdü.Mertlikte bütün akranını geçmiş olan Emirzade Şahruh ileri gelen Emirlerle o hisarın etrafını bir halka gibi kuşattılar, bu kale o kadar muhkem idi ki onun metanetine akıl hayran olur ve aklı başında bir adam onun teşhir edilebileceğini hatır ve hayaline bile getirmezdi çünkü; yüksek bir dağ üzerinde bina edilmiş ve etrafında burç ve barular yapılmış bir dervaze ve hisar ile tahkim olunmuştu.Düşmanlar bedbahtlıklarından bu dağ ve kaleye güvenmişler, bu ciheletten aldanmışlardı.Buna binaen korkmadan hasmane vaziyet alarak muharebeye hazırlanmışlardı.

Kalenin ortasına döner bir mancınık koymuşlardı ki bununla her tarafı dövebilirlerdi.Emir Timur kalenin etrafının Emirlere taksimini emir buyurdu; amele, etrafını delerek direkler üzerinde tutturdular ve onların mancınıkları mukalibinde onlarınkinden daha büyük bir mancılık kurdular.Bunun üzerine Emir, açılan deliklere ateş verilmesini ve mancılığı işlettiler, tesadüfen mancılıktanan atılan taş düşmanın mancılığına isabet etti, onu kırdı parçaladı ve tahtalar direkler üzerinde kurulmuş olan evler burçlar yıkılıp döküldüler.Düşmanlar bu hali gördükleri, nusrat ve zaferin Emir Timur tarafına teveccüh ettiğini anladıkları vakit çok korktular, hepsi gelip mütezellilane Emirin önünde yere kapandılar.”

Tarihinde bir çok saldırılara hedef olan Besni özellikle Moğol ve Timur’un istilalarına karşı destanlaşan kahramanlıkları ile Yıldırım Beyazıt’tan takdirname alan ilk şehirdir.

Timur'un çekilmesinden sonra Mısır Sultanları tarafından, Halep valiliğine bağlı olarak atadıkları naipler tarafından uzun zaman idare edilen Besni, 15. asrın sonlarına doğru kuvvetlenen Dülkadiroğlu beyliğinin eline geçmiş ancak; kısa bir süre sonra yeniden Mısırlılar almıştır.

Yavuz Sultan Selim; Çelik, Belveren, Suvarlı, Köseceli ve Keysun'dan geçen sarraf yolunu (Murat Yolu) takip ederek başlattığı Mısır seferi sırasında yani Ağustos 1516 yılında Malatya'nın alınmasından biraz sonra Besni Mısırlılardan alınarak Dülkadir ogulları beyliğine bağlanmış olur. Kanuni Sultan Süleyman zamanında Besni artık Maraş'a bağlı bir kaza olmuştur.

Yavuz Sultan Selim'e Besni'nin anahtarları teslim edildikten sonra Sancak beyliğine Ali Bey atanır. Bir süre sonra Suriye tarafından gelen ve dağlık bölgelere yerleşen YEZİTLER isyan çıkarırlar. İsyanı bastırmak üzere Besni'ye gelen Abdurrahman Paşa adındaki Osmanlı paşası isyanı bastırır. İsyandan sonra Besni'ye yerleşen Abdurrahman Paşa Besni'nin dere içindeki yerini beğenmeyerek Bedirse mevkiinde hanlar hamamlar yaptırarak şehrin buraya taşınmasına çalıştığı rivayet edilir.

İstiklal Savaşı döneminde  İlk mebus Reşit Ağanın Sıvas kongresinde Atatürk’ün en yakın çalışma arkadaşı olarak maddi ve manevi destek verdiği bilinmektedir. Ayrıca Hüveydi aşireti reislerinden Hasan ve Yusuf beylerin organize ettiği Kuvai Milliye teşkilatı Antep ve Maraş savunmalarında büyük rol oynamıştır. Hatta Antep’teki Fransız silah deposuna ilk baskını yaparak bir çok askeri esir alan bu teşkilattır.

. Besni 1926 yılında Malatya'dan alınarak Antep'e, 1933'de yeniden Malatya'ya bağlandı. 1954 yılında Adıyaman'ın vilayet olmasıyla Besni Adıyaman'ın bir ilçesi oldu.

Kaynak: Azimşehir Besni Kitabı

ŞEKİP ÖNDER


Anahtar Kelimeler: Besni Tarihi

Aramızdan Ayrılanlar 03.04.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 20.03.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 17.02.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 31.01.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor