Elektrik kablolarından veri merkezlerine, yüksek hızlı trenlerden tıbbi görüntüleme cihazlarına kadar hayatımızın neredeyse her alanında enerji kayıpları yaşanıyor. Türkiye’de iletim hatlarında bu kayıp oranı %14’e kadar çıkabiliyor. Bilim dünyası ise uzun yıllardır “kayıpsız enerji” için tek bir hedefe odaklanmış durumda: süperiletkenler.
Süperiletken malzemeler, elektriği sıfır dirençle taşıyabiliyor. Bu da kabaca şu anlama geliyor:
-
Elektrik faturaları teorik olarak sıfırlanabilir.
-
MR cihazları daha ucuz ve hızlı kullanılabilir.
-
Hızlı trenler raylara temas etmeden yol alabilir.
-
Veri merkezleri neredeyse hiç ısınmaz, soğutma masrafı ortadan kalkar.
Fakat bugüne kadar süperiletken keşfetmek, iğneyle kuyu kazmaya benziyordu. Bilim insanları bir malzemeyi laboratuvarda tek tek test ediyor, bu süreç yıllar alıyordu.
⭐ İşte tam bu noktada yapay zekâ devreye giriyor
ACS Chemistry of Materials dergisinde yayımlanan yeni araştırma, süperiletkenlik alanında bir oyun değiştirici ortaya koyuyor. “Materials informatics” adı verilen bu yaklaşım, yapay zekâ ve makine öğrenimi algoritmalarını kullanarak milyonlarca potansiyel malzemenin elektronik özelliklerini saniyeler içinde analiz edebiliyor.
DOI: 10.1021/acs.chemmater.4c01757
Yayın Tarihi: 26 Kasım 2024
Konu: Süperiletken malzemelerin AI ile keşif sürecinin hızlandırılması
Araştırma ekibi, geçmiş süperiletken malzemelerin tüm verilerini yapay zekâya önce “öğretti”, ardından AI’dan yeni malzeme kombinasyonları önermesini istedi. Sonuçlar şaşırtıcıydı:
Yapay zekâ, insan araştırmacıların elle bulmasının on binlerce yıl alacağı malzemeleri yalnızca dakikalar içinde listeledi.
⭐ Peki bu neden önemli?
Bilim insanlarına göre bu yöntem:
-
Yeni süperiletken keşiflerini 10–50 kat hızlandırabilir,
-
Maliyetleri dramatik biçimde düşürebilir,
-
Enerji kaybını sıfırlayacak malzemelerin bulunmasını öne çekebilir,
-
Ülke enerji sistemlerini kökten değiştirebilir.
Araştırmacılar, bu yaklaşımın sadece süperiletkenlik değil; batarya teknolojisi, güneş panelleri, yarı iletkenler ve füzyon enerjisi gibi birçok alanda da kullanılabileceğini belirtiyor.
⭐ Okur için ne anlama geliyor?
Eğer bu teknoloji laboratuvardan çıkıp gerçek dünyaya uygulanırsa:
-
Elektrik iletimindeki kayıp %14’ten %0’a düşebilir.
-
Elektrik üretim maliyeti azalır.
-
Trenler, manyetik yastık üzerinde saatte 600 km’ye yakın hızla yol alabilir.
-
Hastanelerde MR cihazlarının maliyeti düşer, randevular hızlanır.
-
Yapay zekâ veri merkezleri daha az enerji tüketir → internet hizmetleri ucuzlar.
Bu yüzden bilim insanları bu gelişmeyi “enerji devrimini birkaç on yıl öne çekebilecek bir kırılma” olarak değerlendiriyor.
⭐ Sonuç
Yapay zekâ, süperiletken malzemeleri bir gün hayatımızın içine sokabilecek en büyük araçlardan biri hâline geliyor. Henüz laboratuvar aşamasında olmasına rağmen bu tür çalışmalar, geleceğin enerji sistemlerinin nasıl şekilleneceğine dair güçlü ipuçları veriyor.


